limerent

listen to the pronunciation of limerent
الإنجليزية - التركية

تعريف limerent في الإنجليزية التركية القاموس.

in love
aşık olmuş

Peter o kıza aşık olmuştu. - Peter had fallen in love with that girl.

Tüm kızlar Tom'a âşık olmuş gibi görünüyor. - All the girls seem to have fallen in love with Tom.

in love
gönül çekmek
in love
başı dumanlı
in love
sevdalı
infatuated
(with ile) sırılsıklam aşık
infatuated
deli gibi aşık
in love
Âşık olmuş, âşık. "He iş in love with her."
in love
tutulmuş
infatuated
{s} delicesine aşık

O kadın sana delicesine aşık. - That woman is infatuated with you.

Tom, Mary'ye delicesine aşık. - Tom is infatuated with Mary.

infatuated
{s} aklı başından gitmiş
infatuated
{s} karasevdalı
الإنجليزية - الإنجليزية
infatuated
in love