My little son can drive a car.
- Küçük oğlum araba sürebiliyor.
You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.
- Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor.
Tom has two sons. Both of them live in Boston.
- Tom'un iki oğlu var, İkisi de Boston'da yaşıyor.
He has two sons, I believe.
- İnanıyorum, onun iki oğlu var.
He distributed his land among his sons.
- O, arazisini oğulları arasında dağıttı.
He behaved badly to his sons.
- O, oğullarına kötü davrandı.
My boys are my everything.
- Oğullarım benim her şeyimdir.
My boys are all grown up.
- Benim bütün oğullarım büyüdü.