Many small business owners belong to a chamber of commerce.
- Birçok küçük işletme sahipleri bir ticaret odasına aittir.
I'm going to subscribe to these chamber-music concerts.
- Ben bu oda müziği konserlerine katılacağım.
There was nothing but an old chair in the room.
- Odada eski bir sandalyeden başka bir şey yoktu.
The room has two windows.
- Odada 2 tane pencere var.
She rented a four-room apartment.
- Dört odalı daire kiraladı.
Tom lived in a one-bedroom apartment.
- Tom tek yatak odalı bir apartmanda yaşadı.
He closeted himself in his study.
- O kendini çalışma odasına kapattı.
My room has a large closet.
- Odamın büyük bir dolabı var?
Tom was John's roommate.
- Tom John'ın oda arkadaşı idi.
My roommate is too talkative.
- Oda arkadaşım çok gevezedir.
What are you looking for in the darkroom?
- Karanlık odada ne arıyorsun?
Tom rented out his spare room to a student. The student who rented the room was Mary.
- Tom boş odasını bir öğrenciye kiraya verdi. Odayı kiralayan öğrenci Mary idi.
The spare room is ready for guests.
- Boş oda, misafirler için hazırdır.
Tom made some extra money by renting one of his rooms to a college student.
- Tom odalarından birini bir üniversite öğrencisine kiralayarak ekstra para kazandı.
Could I change rooms?
- Odaları değiştirebilir miyim?
Baskı odası.
Would you like a single room?
- Tek kişilik bir oda ister misin?
I'd like to have a single room with a bath for two nights.
- İki gece için banyolu tek kişilik bir oda istiyorum.
Do you want a single room?
- Tek kişilik oda istiyor musunuz?
I'd like to reserve a single room.
- Tek kişilik oda rezervasyonu yaptırmak istiyorum.
I'd like a double room.
- Çift kişilik bir oda rica ediyorum.
We'd like a double room with bath.
- Banyosu olan çift kişilik bir oda istiyoruz.