odaklanma

listen to the pronunciation of odaklanma
التركية - الإنجليزية
focussing
focusing

Dan's criticisms are sometimes useful in focusing my thinking. - Dan'in eleştirileri bazen düşünceme odaklanmakda yararlıdır.

Let's start focusing on more important matters. - Daha önemli konular üzerinde odaklanmaya başlayalım.

(Eğitim) concentration
centration
focality
to focus on
odaklanmak
(Politika, Siyaset) focus

I want to focus on that. - Onun üzerinde odaklanmak istiyorum.

Tom had trouble focusing on what needed to be done. - Tom neyin yapılması gerektiği konusuna odaklanmakta sorun yaşadı.

odakla
focus on

Focus on one thing and do it well. - Bir şeye odaklan ve onu iyi yap.

Today I can't focus on my work. - Bugün işime odaklanamam.

odakla
{f} focused

I need you to stay focused. - Odaklanmış kalmanı istiyorum.

Let's try to stay focused. - Odaklanmış kalmaya çalışalım.

odaklanmak
knuckle down
odakla
{f} focusing

I'm focusing on my German! - Ben Almancama odaklanıyorum!

Tom had trouble focusing on what needed to be done. - Tom neyin yapılması gerektiği konusuna odaklanmakta sorun yaşadı.

odakla
{f} focussing
odakla
{f} focus

Focus on one thing and do it well. - Bir şeye odaklan ve onu iyi yap.

I need you to stay focused. - Odaklanmış kalmanı istiyorum.

odakla
(Bilgisayar) set focus on
التركية - التركية
Odaklanmak işi
Odaklanmak
odaklaşmak
odaklanmak
Odaklamak işine konu olmak
odaklanmak
Belli bir noktada, yerde veya olguda toplanmak
odaklanmak
Odaklama işine konu olmak