oldu !

listen to the pronunciation of oldu !
التركية - الإنجليزية

تعريف oldu ! في التركية الإنجليزية القاموس.

oldu
deal

Oldu (tamam, anlaştık) hadi hemen işe koyulalım - Deal, let's get down to work.

They said the deal was foolish. - Onlar anlaşmanın aptalca olduğunu söyledi.

That car dealer gave me a bum steer when he told me this used Toyota was in good condition. - O araba satıcısı bu kullanılmış Toyota'nın iyi durumda olduğunu söylediğinde bana yanlış bilgi vermiş.

oldu
O.K
oldu
very well

I know very well who you are. - Kim olduğunu çok iyi biliyorum.

I see you're doing very well in your business. - İşinizde çok iyi olduğunuzu görüyorum.

oldu
well

The exhibition is well worth a visit. - Sergi bir ziyarete oldukça değer.

He got well acquainted with the history of Japan. - O, Japonya tarihine iyice aşina oldu.

oldu
ok, ok
oldu
ws
oldu
of was
oldu
happened to
oldu
well, very well, okay, OK
oldu
agreed

Tom was glad that Mary agreed with him. - Mary kendisiyle aynı görüşte olduğu için Tom memnundu.

Tom agreed that Mary's suggestions were good ones. - Tom Mary'nin önerilerinin iyi olanlar olduğunu kabul etti.

oldu
okay

Any book will be okay as long as it is interesting. - İlginç olduğu sürece herhangi bir kitap iyi olacaktır.

I'm okay because I'm alive. - Ben hayatta olduğum için iyiyim.

oldu
done

Get it done as soon as possible. - Mümkün olduğunca kısa sürede onu yaptır.

I doubt that Tom has the courage to do what really needs to be done. - Tom'un gerçekten yapılması gerekeni yapma cesareti olduğundan şüpheliyim.

التركية - التركية