Tom son dönemlerde şişmanladı.
- Tom has put on weight recently.
Son zamanlarda, o çok fazla içki içiyor.
- Recently, he's been drinking too much.
Son zamanlarda, bilgisayar kullanımında artan çeşitlilik, ofis alanlarının çok ötesine uzandı.
- Recently, the increasing diversity of computer use has extended far beyond the realms of the office.
Kısa süre önce yeni kız arkadaşını annesine tanıttı.
- He just recently introduced his new girlfriend to his mother.
Tom son zamanlarda çok sayıda yeni şarkıları nasıl söyleyeceğini öğreniyor.
- Tom has recently been learning how to sing a lot of new songs.
Geçenlerde yeni bir daireye taşındım.
- Recently, I moved to a new apartment.
Geçenlerde Tom'a kanser olduğu söylendi.
- Tom was told he had cancer just recently.
Son günlerde Rosalie O'Connor'ı gördüm.
- I saw Rosalie O'Connor recently.
Son günlerde Tom her zaman Mary ile takılıyor.
- Recently, Tom has been hanging out with Mary all the time.
Tom yakınlarda bir şirket kurdu.
- Tom set up a company recently.
Yakınlarda aynaya baktınız mı?
- Have you looked in a mirror recently?
Yakın zamanda bir araba kazası geçirdim.
- I was recently in an automobile accident.
O, oldukça yakın zamanda oldu.
- It happened quite recently.
Bu aralar IT sertifikasyonlarına çalışmak için epey zaman harcıyorum.
- I've been spending a lot of time studying for IT certifications recently.
Şu sıralar BT sertifikasyonlarına çalışmaya çok vakit harcıyorum.
- I've been spending a lot of time studying for IT certifications recently.
Şu sıralar bu problemi tartıştık.
- We have recently discussed this problem.
Son zamanlarda, o çok fazla içki içiyor.
- Recently, he's been drinking too much.
Tıptaki son gelişmeler dikkat çekiyor.
- Recent advances in medicine are remarkable.
Yakın zamanda Bay Smith ile görüşmedim.
- I haven't been in contact with Mr. Smith recently.
Tom ve Mary çok yakın zamanlarda birbirleriyle çıkmaya başladılar.
- Tom and Mary started dating each other quite recently.
Son zamanlarda, ona maaş çekini zamanında vermiyorlar.
- Recently, they have not been giving her her paycheck on time.
New York ve Tokyo arasında doğrudan uçuşlar son zamanlarda başlamıştır.
- Direct flights between New York and Tokyo commenced recently.
Tom son zamanlarda çok sayıda yeni şarkıları nasıl söyleyeceğini öğreniyor.
- Tom has recently been learning how to sing a lot of new songs.
Başvuru formunuza yeni bir fotoğrafınızı tutturun.
- Attach a recent photograph to your application form.
Bu sözlük en son sürüm değil.
- This dictionary isn't the most recent version.
En son diş randevun ne zamandı?
- When was your most recent dental appointment?
Yakın zamana kadar o odada ne olduğu hakkında hiç bir fikrim yoktu.
- I had no idea what was in that room until recently.
Az önce Tom'u terk ettim.
- I only just left Tom.
Sadece az önce geldim.
- I have only just arrived.
Onlarla daha yeni tanıştım.
- I only just met them.
Sadece yeni başladım.
- I've only just begun.
advices recently received.
I've only just cleaned the floor, and you've made muddy tracks!.
... Recently we launched two more countries, Thailand and ...
... recently as in the '90s, when, as I recall, ...