Tom Mary için tercüman olarak davrandı.
- Tom acted as an interpreter for Mary.
Ben bir simültane tercüman olarak görev yaptım.
- I acted as a simultaneous interpreter.
Tom Mary'yi bir çevirmen olarak işe aldı.
- Tom hired Mary as an interpreter.
O, onu bir çevirmen olarak işe aldı.
- She hired him as an interpreter.
Çünkü ben bir çevirmen olmak istiyorum.
- Because I want to be a translator.
Tom üniversiteden mezun olduğundan beri bir çevirmen olarak çalışmaktadır.
- Tom has been working as a translator ever since he graduated from college.
Marika neden Japonca-Fince tercüman olarak çalışmıyor?
- Why doesn't Marika work as a Japanese-Finnish translator?
İyi bir tercüman olmak için, sanırım Tom yeteneklerini biraz daha geliştirmeli.
- To be a good translator, I think Tom needs to hone his skills a bit more.