soyguncu

listen to the pronunciation of soyguncu
التركية - الإنجليزية
robber

The bank robbers dispersed in all directions. - Banka soyguncuları bütün yönlere dağıldılar.

The robber escaped being punished. - Soyguncu cezalandırılmaktan kaçtı.

(Kanun) stickup man
hijacker
pillager
highjacker
nightwalker
road agent
plunderer
cracksman
highwayman
plunderer, pillager; robber
depredator
burglar

The burglar locked the couple in the basement. - Soyguncu çifti bodrumda kilitledi.

A burglar broke into the bank last night. - Bir soyguncu dün gece bankaya girdi.

(someone) who engages in highway robbery
mugger

The police arranged an ambush to catch the mugger. - Polis soyguncuyu yakalamak için bir pusu düzenledi.

A mugger robbed him of all of his money. - Bir soyguncu onun parasının hepsini soydu.

footpad
holdup man
despoiler
harrier
brigand
soyguncu sineği
(Hayvan Bilim, Zooloji) robberfly
soyguncu yatağı
robber's den
soyguncu çetesi
a banditti
pencereden giren soyguncu
cat burglar
silâhlı soyguncu
gunslinger
silâhlı soyguncu
gunsel
silâhlı soyguncu
bandit
silâhlı soyguncu
gunman
silâhlı soyguncu kadın
gun moll
التركية - التركية
Soygun yapan (kimse)