It's against the law to carry weapons.
- Silah taşımak hukuka aykırıdır.
I need a bag to carry it in.
- Onu taşımak için bir çantaya ihtiyacım var.
The baskets they use to transport fruit are made with strips of cane.
- Onların meyve taşımak için kullandıkları sepetler kamış şeritlerinden yapılır.
Sami used his own truck to transport his furniture.
- Sami mobilyalarını taşımak için kendi kamyonunu kullandı.
This deposit bears three percent interest.
- Bu mevduat yüzde üç faiz taşımaktadır.
She bears an uncanny resemblance to Marilyn Monroe.
- O, Marilyn Monroe'ya acayip bir benzerlik taşımaktadır.
Tom's wallet was a bit the worse for wear, and Mary said he should get a new one.
- Tom'un cüzdanı taşımak için biraz daha kötüydü. Mary yeni bir tane alması gerektiğini söyledi.
It's a pain in the neck to get there by public transportation.
- Toplu taşıma aracı ile oraya gitmek can sıkıcı.
This place isn't convenient for public transportation.
- Bu yer, toplu taşıma araçları için uygun değildir.
The government prohibits us from carrying guns without a license.
- Hükümet, ruhsatsız silah taşımaktan bizi men ediyor.
I need help carrying them.
- Onları taşımak için yardıma ihtiyacım var.
This place isn't convenient for public transportation.
- Bu yer, toplu taşıma araçları için uygun değildir.
A typhoon hit Tokyo on Wednesday with strong winds and heavy rains stopping public transportation.
- Bir tayfun kuvvetli rüzgarlarla ve toplu taşıma araçlarını durduran şiddetli yağmurlarla çarşamba günü Tokyo'yu vurdu.
She bears an uncanny resemblance to Marilyn Monroe.
- O, Marilyn Monroe'ya acayip bir benzerlik taşımaktadır.
He came bearing a large bunch of flowers.
- O, büyük bir demet çiçek taşıyarak geldi.
Buses, trains and planes convey passengers.
- Otobüs, tren ve uçaklar yolcu taşırlar.
This sushi restaurant has a conveyor belt that carries sushi.
- Bu suşi restoranının suşi taşıyan bir konveyör bantı var.
Yuriko is planning to move into the furniture business.
- Yuriko, mobilya işine taşınmayı planlıyor.
The family moved from their native Germany to Chicago around the year 1830.
- Yaklaşık 1830 yılında, aile anayurdu Almanya'dan Şikago'ya taşındı.
I think it's time for me to move to the suburbs.
- Sanırım varoşlara taşınmamın zamanıdır.
Tom wants to move to Boston.
- Tom Boston'a taşınmak istiyor.
Tom doesn't carry much luggage on trips.
- Tom gezilerde çok bagaj taşımaz.
Tom doesn't carry much cash.
- Tom çok miktarda nakit taşımaz.
Tom can't help move the piano because he has a bad back.
- Tom sırtı ağrıdığı için piyanoyu taşımaya yardım edemiyor.
Will you help me move this desk?
- Bu masayı taşımama yardım eder misin?
Icebreakers are used to carry cargo and break ice.
- Buzkıranlar kargo taşımak ve buz kırmak için kullanılır.
Tom is carrying a violin under his arm.
- Tom kolunun altında keman taşıyor.
She was carrying the baby on her back.
- Bebeği sırtında taşıyordu.
The office has been transferred up to the sixth floor.
- Ofis altıncı kata taşındı.
He transferred his office to Osaka.
- Ofisini Osaka'ya taşıdı.
The office has been transferred up to the sixth floor.
- Ofis altıncı kata taşındı.
He transferred his office to Osaka.
- Ofisini Osaka'ya taşıdı.
Japanese women carry their babies on their backs.
- Japon kadınları bebeklerini sırtlarında taşırlar.
I helped carry those bags.
- Şu çantaları taşımaya yardım ettim.
How much is the freight on this box?
- Bu kutuda taşıma ücreti ne kadar?
How many people did it take to move the piano?
- Piyanoyu taşımak kaç kişi gerektirdi?
They disputed about whose turn it was to take the trash out.
- Onlar çöpü dışarıya taşımak için kimin sırası olduğu hakkında tartıştılar.
I carried three books.
- Ben üç kitap taşıdım.
A samurai in the Edo era carried two swords.
- Edo Döneminde bir samuray iki kılıç taşıdı.
A ferry carrying hundreds of high school students sank in South Korea.
- Yüzlerce lise öğrencisini taşıyan bir feribot Güney Kore'de battı.
Tom offered to ferry us across the river in his boat.
- Tom bizi botuyla nehrin karşı tarafına taşımayı önerdi.
How much is the handling charge?
- Taşıma ücreti ne kadar.
Handling dynamite can be dangerous.
- Dinamit taşıma tehlikeli olabilir.