Gençler değişime kolayca uyum sağlarlar.
- The young adapt to change easily.
Gençlerden birinin ayağı takıldı ve düştü.
- One of the youngsters tripped and fell.
John Bill kadar yaşlı değil; çok daha genç.
- John is not as old as Bill; he is much younger.
O genç mi? Evet, genç.
- Is she young? Yes, she is.
Bazı hayvanlar yavrularını yerler.
- Some animals eat their young.
Yavrularını besleyen ve barındıran kuşların aksine balıklar yumurtalarını terk eder.
- Unlike birds, which feed and shelter their young, fish abandon their eggs.
O, benden beş yaş küçük.
- He is five years younger than me.
Sam Tom'dan iki yaş küçük.
- Sam is two years younger than Tom.
Sıcak havalarda sadece erkek yavru doğuran timsahın da doğuracak dişiler olmayacağı için nesli tükenebilir.
- The crocodile, which produces only male young in hotter weather, might die out too because there will be no females to breed.
Yavrularını besleyen ve barındıran kuşların aksine balıklar yumurtalarını terk eder.
- Unlike birds, which feed and shelter their young, fish abandon their eggs.
Gençken yeni bir dil öğrenmek daha kolay.
- It's easier to learn a new language when you are young.
Onun yeni saç-yapımı daha genç görünmesine neden oldu.
- Her new hair-do made her look younger.
Gençler, kendilerini bir şeye yaşlı insanlardan daha çabuk adapte ederler.
- Young people adapt themselves to something sooner than old people.
Onun CD'leri gençler tarafından satın alınmıyor.
- Her CDs are not bought by young people.
O şarkıyı duyduğumda, gençlik günlerimi hatırlarım.
- When I hear that song, I remember my younger days.
Gençlik günlerimde, ben de onu düşündüm.
- I thought that as well, in my younger days.
John Bill kadar yaşlı değil; çok daha genç.
- John is not as old as Bill; he is much younger.
O, benden beş yaş küçük.
- She is five years younger than me.
My grandmother is a very active woman and is quite young for her age.
The lion caught a gnu to feed its young.
... young boys to young men and to grown men. ...
... will veto the DREAM Actâ€, that would allow these young people to have access.†His ...