تعريف this day في الإنجليزية التركية القاموس.
- bugüne kadar
Onlar bugüne kadar iyi komşulardı.
- They have been good neighbors to this day.
- bu gün
Bize ve başka herkese bu günü hatırlatmak için, bizimle birlikte herkese bir ağaç dikmesini rica ediyorum.
- In order to make us and everyone else remember this day, I ask everyone to plant a tree with us.
Bu günün hayalini kurdum.
- I've dreamed of this day.
- bugün
Bugün için uzun süre bekledik.
- We've waited a long time for this day.
Bugün hayatındaki en mutlu gün olsun.
- May this day be the happiest day in your life.
- bu zaman
- today
- bugün
Bugün hava rüzgarlı, değil mi?
- It is windy today, isn't it?
Bugün ya da yarın gitmen pek fark yaratmayacak.
- It will not make much difference whether you go today or tomorrow.
- today
- gün
Bugün Almanya'da, Pazartesi günü kundaklamada üç Türk'ün öldürüldüğü Hamburg'un yakınında bir yer de dahil birçok şehirde şiddet karşıtı mitingler gerçekleşti.
- In Germany today, anti-violence rallies took place in several cities, including one near Hamburg where three Turks were killed in an arson attack on Monday.
Bugün güneşli bir gün.
- Today is a sunny day.
- today
- içinde bulunduğumuz dönem
- to this day
- bugüne kadar
Onlar bugüne kadar iyi komşulardı.
- They have been good neighbors to this day.
- that day
- o günkü
- that day
- o gün
O gün Londra'ya gittin mi?
- Did you go to London that day?
O gün, Tom'un Mary'nin yapmasını istediği çok şey vardı.
- There were many things that Tom wanted Mary to do that day.
- this days
- Bu gün
- today
- bu günlerde
Bugün hava harika fakat bu günlerde hep yağmur yağdı.
- The weather today is great, but lately it's been raining all the time.
- today
- şimdi
Bugün şimdiye kadar yaşadığım en soğuk gündür.
- Today's the coldest day we've ever had.
Şimdi bile, ara sıra seni görmek istediğimi düşünüyorum. Fakat bugünkü seni değil geçmişten hatırladığım seni.
- Even now, I occasionally think I'd like to see you. Not the you that you are today, but the you I remember from the past.
- today
- şimdiki zaman
- today
- bugün, içinde bulunduğumuz çağ/zaman
- today
- bu günlerde, şimdi. i
- today
- günümüzde
Günümüzde çocuklar okulda yüzmeyi öğrenmektedirler.
- Children learn to swim in school today.
İnsanlar günümüzde popüler kültüre eskisinden daha çok önem vermekte.
- People attach more importance to popular culture today than in the past.
