to a considerable degree, to a great extent

listen to the pronunciation of to a considerable degree, to a great extent
الإنجليزية - التركية

تعريف to a considerable degree, to a great extent في الإنجليزية التركية القاموس.

heavily
ağır bir biçimde
heavily
ağırca
heavily
ağır

Benim karaciğerim ağır biçimde hasar görmüştür. - My liver is heavily damaged.

Onlar ağır silahlı mıydı? - Were they heavily armed?

heavily
çok

Bill babasının çokça sigara içmesinden nefret ediyor. - Bill hates his father smoking heavily.

Yola koyulamadılar çünkü çok kar yağdı. - They could not set out because it snowed heavily.

heavily
aşırı derecede

Tom aşırı derecede nefes alıyor. - Tom is breathing heavily.

Bill, babasının aşırı derecede sigara içmesinden nefret ediyor. - Bill hates that his father smokes heavily.

heavily
ağır şekilde

Ağır şekilde sakinleşmiştim. - I was heavily sedated.

Bina yangında ağır şekilde hasar gördü. - The building was heavily damaged by fire.

heavily
şiddetle

Ne kadar şiddetle kar yağarsa yağsın gitmek zorundayım. - No matter how heavily it snows, I have to leave.

Otobüs yukarı ve aşağı şiddetle sarstı. - The bus rocked heavily up and down.

الإنجليزية - الإنجليزية
heavily

heavily tattooed.