Okunmayı hak eden bir kitap iki kere okunmayı hak eder.
- A book worth reading is worth reading twice.
İki kere ölç, bir kere kes.
- Measure twice, cut once!
Senin odan benimkinin boyutunun iki katı kadar.
- Your room is twice the size of mine.
Benim iki katım kadar yaşlıdır.
- He is twice as old as I.
Komite ayda iki kez toplanır.
- The committee meets twice a month.
Ben iki kez Mt. Fuji'ye tırmandım.
- I've climbed Mt. Fuji twice.
İki defa Fuji Dağı'na tırmandım.
- I've climbed Mt. Fuji twice.
Bir şeyi yapmak için Tom'a iki defa söylemek zorunda değilsin.
- You don't have to tell Tom twice to do something.