That's a very compelling story.
- Bu çok ilgi uyandıran bir hikaye.
I've been having trouble waking up.
- Uyanmakta zorlanıyorum.
I walked softly for fear of waking the baby.
- Bebeği uyandırmaktan korktuğum için yavaşça yürüdüm.
I was woken up by the sound of thunder this morning.
- Bu sabah gök gürültüsü ile uyandım.
He wanted to be woken up early by his wife.
- Karısı tarafından erken uyandırılmak istedi.
When I woke up, I was sad.
- Uyandığımda üzgündüm.
My mother woke me up saying It's a quarter past seven.
- Annem saat 07:15 diyerek beni uyandırdı.
The alarm clock wakes me at seven.
- Çalar saat beni 7:00 de uyandırır.
Please wake me up at six tomorrow.
- Lütfen yarın saat 6'da beni uyandır.
Tom has done an admirable job.
- Tom hayranlık uyandıran bir iş yaptı.
The police found a truck matching that description.
- Polis bu tanıma uyan bir kamyon buldu.