Annem, ağlamaktan başka hiçbir şey yapmadı.
- My mother did nothing but weep.
Zavallı küçük kız ağlamaktan başka bir şey yapmadı.
- The poor little girl did nothing but weep.
Söylenmeye ve ardından ağlamaya başladı.
- She began to grumble and then to weep.
Annem, ağlamaktan başka hiçbir şey yapmadı.
- My mother did nothing but weep.
Zavallı küçük kız ağlamaktan başka bir şey yapmadı.
- The poor little girl did nothing but weep.
Söylenmeye ve ardından ağlamaya başladı.
- She began to grumble and then to weep.
O mektubu okurken ağladı.
- She wept reading the letter.
Kızının ölümü üzerine ağladı.
- He wept over his daughter's death.