Şaşırmak, merak etmek, anlamaya başlamaktır.
- To be surprised, to wonder, is to begin to understand.
Tom herkesin güvende olup olmadığını merak etmekten kendini alamadı.
- Tom couldn't help but wonder if everybody was safe.
Harika hediye için teşekkürler.
- Thank you for the wonderful gift.
Daha önce böyle harika bir film izlediniz mi?
- Have you seen such a wonderful movie before?
Cihazı çalıştırmak mükemmelce basittir.
- The appliance is wonderfully simple to operate.
Linux Deepin başka bir mükemmel Linux dağıtımıdır.
- Linux Deepin is another wonderful Linux distribution.
Düğünümüzde söyleyebilsen şahane oldurdu.
- It would be wonderful if you could sing at our wedding.
Çocuklar için, bu dünya harikalar ve mucizelerle doludur.
- For children, this world is full of wonders and miracles.
Hindistan cevizi yağı mucizeler yapar!
- Coconut oil does wonders!
O şaşkınlıkla etrafına bakındı.
- She looked around in wonder.
Sadece bir şaşkınlık şimdi bize yardımcı olabilir.
- Only a wonder can help us now.
Şaşırmak, merak etmek, anlamaya başlamaktır.
- To be surprised, to wonder, is to begin to understand.
Onların hâlâ uyanık olması şaşılacak şey.
- It's a wonder they're still awake.
Alaaddin harika bir lamba buldu.
- Aladin found a wonderful lamp.
Alaaddin sihirli bir lamba buldu.
- Aladin found a wonderful lamp.
O bana en harikulade hediyeyi verdi.
- He gave me the most wonderful present.
He is massively corrupt. It is wonderful how the man's popularity survives.
They served a wonderful six-course meal.
What a wonderful family!
- What a wonderful family.
What a wonderful family.
- What a wonderful family!
... >>Marissa Mayer: I think that's a wonderful message. ...
... You look really, really wonderful. ...