Their traditional life style no longer exists.
- Onların geleneksel yaşam tarzı artık yok.
Tom has a healthy life style.
- Tom'un sağlıklı yaşam tarzı var.
One's lifestyle is largely determined by money.
- Kişinin yaşam tarzı, büyük ölçüde para ile belirlenir.
Take a fresh look at your lifestyle.
- Yaşam tarzınıza dikkatle bir göz atın.
This book will give you a clear idea of the American way of life.
- Bu kitap size Amerikan yaşam tarzı hakkında net bir fikir verecektir.
His idea will radically alter our way of life.
- Onun fikri yaşam tarzımızı kökünden değiştirecektir.
He got accustomed to the new way of living.
- Yeni yaşam tarzına alıştı.
I think my living with you has influenced your way of living.
- Sizinle yaşamamın yaşam tarzınızı etkilediğini düşünüyorum.
She soon adjusted to his way of life.
- Kısa sürede yaşam tarzına alıştı.
Tom has a healthy lifestyle.
- Tom'un sağlıklı bir yaşam tarzı vardır.
Take a fresh look at your lifestyle.
- Yaşam tarzınıza dikkatle bir göz atın.
She has a healthy lifestyle.
- O sağlıklı bir yaşam tarzına sahiptir.