backward in time or order of succession; past

listen to the pronunciation of backward in time or order of succession; past
İngilizce - Türkçe

backward in time or order of succession; past teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

behind
{e} ardındaki

Saldırıların ardındaki kimdi? - Who was behind the attacks?

Tom'un parmaklılar ardındaki zamanı bitti. - Tom's time behind bars is over.

behind
arkaya
behind
geriye

Tom arkasında bir ses duydu ve geriye döndü. - Tom heard a noise behind him and turned around.

Chris fen dersinde geriye düşme riskinde. - Chris risks falling behind in the science class.

behind
geride

Tatoeba'nın çok dilli olmasının nedeni budur. Fakat o tür çok dilli değil. Dillerin sadece birlikte eşleştirildiği ve bazı çiftlerin geride bırakıldığı tür değil. - This is why Tatoeba is multilingual. But not that kind of multilingual. Not the kind where languages are simply being paired up together, and where some pairs are left behind.

Onu durdurmaya çalıştım, ama beni geride bıraktı. - I tried to stop him, but he left me behind.

behind
arkada

Ben, birinin arkadan adımı seslendiğini duydum. - I heard someone call my name from behind.

Arkadaşlarına ayak uydurmadığı için, o sonunda geride kaldı. - Unable to keep up with his friends, he fell behind at last.

behind
arkadan

Ben, birinin arkadan adımı seslendiğini duydum. - I heard someone call my name from behind.

Arkadan saldırıya uğradık. - We were attacked from behind.

behind
gerisinde

Belirlenmiş sürenin on dakika gerisindesin. - You are ten minutes behind the appointed time.

Otobüs tarifenin gerisindeydi. - The bus was behind schedule.

behind
(İnşaat) arkasında

Arkasında zengin bir destekleyicisi var. - He has a wealthy supporter behind him.

Bahçe evin arkasında. - The garden is behind the house.

behind
{i} kıç (Argo)
behind
in gerisinde
behind
geç

Otobüs on dakika geç kaldı. - The bus arrived ten minutes behind time.

Tom parmaklıklar ardında birkaç yıl geçirdi. - Tom spent a few years behind bars.

behind
geri kalmış

Saat on dakika geri kalmış. - The clock is ten minutes behind.

behind
{e} ardından

Güneş bulutların ardından çıktı bile. - Even the sun popped out from behind the clouds.

Diğerlerinin ardından kötü konuşmamalısın. - You must not speak ill of others behind their backs.

behind
behindhand z
behind
zamana ayak uyduramamak
behind
borca batmış
behind
dili kıç
behind
be behind the times geri kafalı olmak
İngilizce - İngilizce
behind