Maybe this world is another planet's Hell.
- Belki bu dünya başka bir gezegenin cehennemi.
Maybe you'll come back to me?
- Belki bana geri döneceksin?
Hunger is perhaps the strongest of all human drives.
- Açlık insan güdülerinin belkide en güçlüsüdür.
You can add sentences that you do not know how to translate. Perhaps someone else will know!
- Nasıl çevireceğini bilmediğin cümleler ekleyebilirsin. Belki başka biri çevirir!
In retrospect, maybe I shouldn't have posted that photo in my blog.
- Geriye dönüp bakıldığında, belki de o fotoğrafı benim bloğa koymamalıydım.
Maybe we can make a deal.
- Belki de bir anlaşma yapabiliriz.
Can you possibly help me?
- Belki bana yardımcı olabilirsiniz?
I cannot possibly help you.
- Ben belki size yardımcı olamam.
You should probably tell Tom you don't want to do that.
- Belki de Tom'a bunu yapmak istemediğini söylemen gerekir.
I probably shouldn't have asked Tom that question.
- Belki de Tom'a bu soruyu sormamalıydım.