Ikeda made several silly mistakes, and so he was told off by the department head.
- Ikeda birkaç aptalca hata yaptı ve bu yüzden ona bölüm başkanı tarafından ağzının payı verildi.
The temperature fell several degrees.
- Sıcaklık birkaç derece düştü.
Only a few people understood me.
- Sadece birkaç kişi beni anladı.
Only a few people showed up on time.
- Yalnızca birkaç kişi vaktinde geldi.
My father bought some CDs for my birthday.
- Babam, doğum günüm için bana birkaç CD aldı.
My mother made some new clothes.
- Annem bana birkaç yeni giysi yaptı.
A number of friends saw him off.
- Birkaç arkadaş onu uğurladılar.
Tom and Mary have gone swimming together a number of times.
- Tom ve Mary birkaç kez birlikte yüzmeye gittiler.
Only a few people showed up on time.
- Yalnızca birkaç kişi vaktinde geldi.
I visited Romania a few years ago.
- Birkaç yıl önce Romanya'yı gördüm.
Tom has a couple of friends in Boston.
- Tom'un Boston'da birkaç arkadaşı var.
Could you lend me your bicycle for a couple of days?
- Bisikletini birkaç günlüğüne bana ödünç verebilir misin?
A number of students are absent today.
- Bugün birkaç öğrenci eksik.
Tom and Mary have gone swimming together a number of times.
- Tom ve Mary birkaç kez birlikte yüzmeye gittiler.
There were multiple disclaimers at the start of the video.
- Videonun başında birkaç feragatname vardı.
The judge was forced to slam her gavel down multiple times in order to restore order to the court.
- Hakim mahkemeye düzeni sağlamak için birkaç sefer tokmağı aşağı vurmak zorunda kaldı.
You're one of the few friends I have.
- Sen sahip olduğum birkaç arkadaştan birisin.
Tom is one of the few people I can trust.
- Tom güvenebileceğim birkaç kişiden biridir.
Not eating or drinking anything for a couple of days may result in death.
- Birkaç günlüğüne hiçbir şey yememek veya içmemek ölümle sonuçlanabilir.
You must not eat anything for a few days.
- Birkaç gün bir şey yememelisin.
Tom is only a few inches taller than Mary.
- Tom Mary'den sadece bir kaç inç daha uzundur.
Tom nodded his head a few times.
- Tom bir kaç kere başını salladı.