Onu izlesen iyi olur, ahbap.
- You'd better watch it, buddy.
O benim eski içki arkadaşım.
- He's my old drinking buddy.
Acını hissediyorum, arkadaş.
- I feel your pain, buddy.
Neden kankam bir geri zekalı?
- Why is my buddy an idiot?
Büyük bir hata yaptın, kardeş.
- You made a big mistake, buddy.
O ağaçtaki tomurcuklar açmak üzere.
- The buds on that tree are about to pop open.
Ağaçlar tomurcuklanmaya başlıyor.
- The trees are beginning to bud.
Onlar benim teknik okuldan arkadaş.
- They're buddies from my technical school.
Tom ve ben içki arkadaşlarıyız.
- Tom and I are drinking buddies.
Meyve bahçesi uzmanı bir elma tomurcuğunu kök gövde üzerine aşıladı.
- The orchardist grafted an apple bud onto the rootstock.
Ağaçlar tomurcuklanmaya başlıyor.
- The trees are beginning to bud.
Ağaçlar bu yılın başlarında tomurcuklanıyor.
- The trees are budding early this year.
Onu izlesen iyi olur, ahbap.
- You'd better watch it, buddy.
Hey, buddy, I think you dropped this.
They have been buddies since they were in school.
drinking buddies.
... JUST ONE FOR YOU, LITTLE BUDDY. ...
... AH, THERE'S MY MAN. YAMAZAKI, MY BEACH BUDDY. ...