Yakınlarda bir posta kutusu var mı?
- Is there a mailbox near here?
Yakınlarda ucuz bir otel biliyor musun?
- Do you know a cheap hotel nearby?
Yoldan geçerken az kalsın araba çarpıyordu.
- He was nearly hit by the car while crossing the street.
Yakında bir telefon var mı?
- Is there a telephone near by?
Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
- After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop.
Doğum günün yaklaşıyor.
- Your birthday is drawing near.
Sözlük yaklaşık yarım milyon kelime toplar.
- The dictionary gathers nearly half a million words.
Tom oldukça yakında yaşıyor.
- Tom lives quite close by.
Yakında bir restoran var mı?
- Is there a restaurant close by?
Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
- After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop.
Eczane, hastanenin yakınında.
- The pharmacy is near the hospital.
O oraya varmadan önce, neredeyse hava kararacak.
- By the time she gets there, it will be nearly dark.
O çift neredeyse her gece içer.
- That couple gets soused nearly every night.
Araba frenleri sıkıştığında neredeyse bir kaza yapıyorduk.
- We nearly had an accident when the car brakes jammed.
Biz hemen hemen hazırız.
- We're pretty near done.
Hemen hemen hiç yakın dostu yoktur.
- She has nearly no close friends.