Tom kendinden emindi.
- Tom used to be confident.
Nasıl bu kadar kendinden emin olabiliyorsun?
- How can you be so confident?
Tom gerçekten kendine güvenen bir çocuk.
- Tom is a really confident kid.
Hiç kendine güvenen değildim.
- I wasn't confident at all.
Emin görünüyordu fakat onun iç duyguları tamamen farklıydı.
- He looked confident but his inner feelings were quite different.
Tom kesinlikle kendinden emin görünüyor.
- Tom certainly sounds confident.
Artık gerçekten güvenli hissediyorum.
- I'm feeling really confident now.
Biz güvenli hissediyoruz.
- We're feeling confident.
Dışarıda olduklarından emin ol.
- Rest assured they're out there.
Elimizden geleni yapacağımızdan emin olabilirsin.
- You may rest assured that we shall do all we can.
Dan ona zarar vermeyeceğini Linda'ya garanti etti.
- Dan assured Linda that he wasn't going to hurt her.
Tom Mary'ye bunu yapabileceğini garanti etti.
- Tom assured Mary that he could do that.
... then I'm absolutely confident the 21st century is going to be ...
... more confident in it. ...