Din ve bilim arasında büyük bir anlaşmazlık vardır.
- There is a great conflict between religion and science.
Anlaşmazlık tırmanıyor.
- The conflict escalates.
O babası ile çatışma içinde.
- She is in conflict with her father.
Bu çatışmayı çözmek imkansız.
- It is impossible to resolve the conflict.
Konuyla ilgili çelişkili görüşlerimiz var.
- We have conflicting opinions on the matter.
Benim çocukluğum hakkında çelişkili duygularım var.
- I have conflicting feelings about my childhood.
O her zaman biriyle uyuşmazlık içinde gibi görünüyor.
- He seems to be always in conflict with someone.
Kış Savaşı, Finlandiya ile Sovyetler Birliği arasındaki askeri bir çatışmaydı.
- The Winter War was a military conflict between Finland and the Soviet Union.
İslam ve batı arasındaki ilişki yüzyıllar süren birliktelik ve ortak çalışma fakat aynı zamanda çatışma ve din savaşları içermektedir.
- The relationship between Islam and the West includes centuries of co-existence and cooperation, but also conflict and religious wars.
Benim çocukluğum hakkında çelişkili duygularım var.
- I have conflicting feelings about my childhood.
Onun davranışı söylediği ile çelişiyor.
- His behavior conflicts with what he says.
O babası ile çatışma içinde.
- She is in conflict with her father.
Ben çatışmadan kaçınmaya çalıştım.
- I tried to avoid conflict.
Tom'un çelişkili duyguları vardı.
- Tom had conflicting feelings.
Konuyla ilgili çelişkili görüşlerimiz var.
- We have conflicting opinions on the matter.
Onun fikri benimkiyle çelişiyor.
- His opinion is in conflict with mine.
Benim çocukluğum hakkında çelişkili duygularım var.
- I have conflicting feelings about my childhood.
Konuyla ilgili çelişkili görüşlerimiz var.
- We have conflicting opinions on the matter.
O her zaman biriyle uyuşmazlık içinde gibi görünüyor.
- He seems to be always in conflict with someone.
BM, uluslararası krizleri ortadan kaldırmada ve çatışmaları önlemede önemli bir rol oynadı.
- The UN has played a major role in defusing international crises and preventing conflicts.
Liderler arasındaki çatışmalar sağlıksız bölgecilikle sonuçlandı.
- The conflicts among leaders resulted in unhealthy sectionalism.
Your conference call conflicts with my older one: please reschedule.
I wanted to attend the meeting but there's a conflict in my schedule that day.
The conflict between the government and the rebels began three years ago.
In the absence of all conflicting evidence.
... come into conflict with one another. For example, landlords aren't allowed to enter your hotel ...
... of advantages and disadvantages in that conflict. ...