çıkarıcı

listen to the pronunciation of çıkarıcı
Türkisch - Englisch
remover
extractive; extractor, subtracter
emitter
ejector
(Tekstil) stripper
extractive
extractor
subtracter
çıkarıcı alet
extractor
baştan çıkarıcı
tempting
baştan çıkarıcı
seductive

None of this is very seductive. - Bunun hiç biri çok baştan çıkarıcı değil.

Success can also be seductive. - Başarı aynı zamanda baştan çıkarıcı olabilir.

çık
drop out of
leke çıkarıcı
stain-remover
zorluk çıkarıcı
obstructive
çık
(Bilgisayar) break

What would you do if war were to break out? - Savaş çıksa ne yaparsın?

He took a walk before breakfast. - O, kahvaltıdan önce bir yürüyüşe çıktı.

çık
(Bilgisayar) escape

They wanted to escape on vacation. - Tatile çıkmak istediler.

Her name often escapes me. - Onun adı sık sık hatırımdan çıkıyor.

çık
{f} exit

Please use this exit when there is a fire. - Bir yangın olduğunda, lütfen bu çıkışı kullanın.

The exit flowrate is proportional to the pressure difference around the exit valve. - Çıkıştaki akış hızı, çıkış kapakçığının etrafındaki basınç farkıyla orantılıdır.

çık
got out

When I got out of prison, Tom helped me get back on my feet. - Hapishaneden çıktığımda, Tom tekrar ayaklarımın üstünde durmama yardımcı oldu.

The argument quickly got out of control. - Tartışma hızla kontrolden çıktı.

çık
{f} exited

Dan exited the train station at seven thirty. - Dan 7.30'da tren istasyonundan çıktı.

Tom exited the tunnel at 80 miles an hour. - Tom saatte 80 mil hızla tünelden çıktı.

çık
went forth
çık
go out

I can't go out because I have a lot of homework. - Dışarıya çıkamam çünkü çok ödevim var.

I wish you would shut the door when you go out. - Keşke dışarı çıktığın zaman kapıyı kapatsan.

çık
move up
çık
emerge

Russia had emerged as a second superpower. - Rusya ikinci bir süper güç olarak ortaya çıkmıştı.

The robber emerged from the darkness. - Karanlıktan bir soyguncu ortaya çıktı.

çık
gone forth
çık
took off for
çık
go forth
çık
emanate
çık
take off for
çık
taken off for
çık
get out

I couldn't get out of my garage because there was a car in the way. - Yolda bir araba olduğu için garajımdan çıkamadım.

By the time you get out of prison, she'll have been married. - Sen hapishaneden çıkıncaya kadar o evlenmiş olacak.

baştan çıkarıcı
languorous
baştan çıkarıcı
enticing
baştan çıkarıcı kadın
siren
boya çıkarıcı
paint stripper
boya çıkarıcı
a) dye remover b) paint remover
boya çıkarıcı
paint remover
karışıklık çıkarıcı
rabble rousing
leke çıkarıcı
a) stain removing b) stain remover
leke çıkarıcı
spot remover
pas çıkarıcı
rust remover
sayısal çıkarıcı
digital subtractor
toplayıcı-çıkarıcı
adder-subtracter
vernik çıkarıcı
varnish remover
vida çıkarıcı
screw extractor
yarım çıkarıcı
one-digit subtracter
çileden çıkarıcı
aggravating
çık
quit

Tom couldn't quite make out what the sign said. - Tom işaretin ne anlama geldiğini tam olarak çıkaramadı.

Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout. - Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.

çık
exeunt