(adj ) having a name

listen to the pronunciation of (adj ) having a name
Englisch - Türkisch

Definition von (adj ) having a name im Englisch Türkisch wörterbuch

named
{f} adlandır

Ocak 2011 itibariyle, Jüpiter'in 50 tane adlandırılmış uydusu vardır. 13 tane daha keşfedildi ama resmi statü veya isim verilmemiştir. - As of January 2011, Jupiter has 50 named moons. 13 more have been discovered but not given official status or names.

Fransa'nın Antoine Griezmann'ı turnuvanın oyuncusu olarak adlandırıldı. - France's Antoine Griezmann was named as the player of the tournament.

named
adında

Slim adında bir adam o kazada öldürüldü. - A man named Slim was killed in that accident.

Tom'un Mary adında bir kız kardeşi var. - Tom has a sister named Mary.

named
adlandırılan
named
{s} adlı

Ben Ken adlı uzun boylu bir adamla tanıştım. - I met a tall man named Ken.

Onun Mary adlı bir kızı var. - She has a daughter named Mary.

named
{s} denilen

Tom denilen birini hatırlamıyorum. - I don't remember anyone named Tom.

Ölüm koğuşunda Tom Jackson denilen bir adam var. - There's a guy named Tom Jackson on death row.

Englisch - Englisch
named