aşılmaz

listen to the pronunciation of aşılmaz
Türkisch - Englisch
unsurpassable
impassable
insuperable
insurmountable

This book sees the protagonist conquer insurmountable odds and save the day. - Bu kitap kahramanın aşılmaz olasılıkları fethettiğini görür ve günü kurtarır.

No problem is insurmountable. - Hiçbir sorun aşılmaz değildir.

unsurmountable
go beyond
overshoot
gone beyond
went beyond
inc
cooked food
smooth
surpass

Japan surpasses China in economic power. - Japonya ekonomik güçte Çin'i aşıyor.

With that performance, you have surpassed yourself. Congratulations! - O performansla, kendini aştın. Tebrikler!

transcend

No one can transcend their own individuality. - Hiç kimse kendi benliğini aşamaz.

To be human we must transcend our animal nature. - İnsan olarak hayvan doğamızı aşmalıyız.

exceed

She is exceedingly sensitive to the cold. - O, soğuğa aşırı duyarlıdır.

Don't exceed the speed limit. - Hız sınırını aşmayın.

surpassing