Benim dişetim kanıyor.
- I have bleeding gums.
Sakız ayakkabımın tabanına yapıştı.
- Gum got stuck to the bottom of my shoe.
Onun ayakkabılarına biraz sakız yapıştı.
- Some gum stuck to his shoes.
Sakız ayakkabımın tabanına yapıştı.
- Gum got stuck to the bottom of my shoe.
Sakız tadını kaybetti.
- The gum has lost its taste.
Benim bir zarfa, bir parça kağıda ve kurşun kaleme ya da bir dolma kaleme ihtiyacım var.
- I need an envelope, a piece of paper, and a pencil or a pen.
Bana bir parça bilgi getirdi.
- He brought me a piece of information.