a type of fish

listen to the pronunciation of a type of fish
Englisch - Türkisch

Definition von a type of fish im Englisch Türkisch wörterbuch

fish
(deyim) derya kuzusu
fish
(Hayvan Bilim, Zooloji) balıklar

Bu gölde çeşitli balıklar var. - This lake abounds in various kinds of fish.

Tom yatak odasındaki akvaryumda yüzen tropik balıklara bakarak oturdu. - Tom sat staring at the tropical fish swimming around in the aquarium in his bedroom.

eel
yılanbalığı

Hoverkraftım yılanbalığı dolu. - My hovercraft is full of eels.

fish
balık tutmak

Burada balık tutmak yasaktır. - Fishing is prohibited here.

Güzel bir gün ve canım balık tutmak istiyor. - It is a fine day and I feel like going fishing.

fish
{f} balık avla

Tom'un yapmak istediği tek şey balık avlamaktır. - Fishing is the only thing Tom wants to do.

Bazı oğlanlar balık avlar, diğerleri ise yüzer. - Some of the boys are fishing and the others are swimming.

eel
{i} (çoğ. --s/eel) yılanbalığı
eel
Ophidium barbatum sand eel ku
eel
yılana benzer uzun balık
eel
(isim) yılanbalığı
eel
eelworm sirke kurdu cusk eel kayış balığı
eel
yılan balığı

Tom bir yılan balığı gibi kaygan. - Tom is slippery as an eel.

Geçen hafta yakaladığım yılan balığı hâlâ canlı. - The eel I caught last week is still alive.

eel
zostera eelskin yılan balığı derisi veya buna benzer şey
fish
içinde balık avlamak
fish
seren berkitmek
fish
balıkbal
fish
up veya out ile arayıp
fish
{f} balık tutmak, balık avlamak
type of fish
lüfer
type of fish
levrek
Englisch - Englisch
a type of fish
Favoriten