Bu gölde çeşitli balıklar var.
- This lake abounds in various kinds of fish.
Tom yatak odasındaki akvaryumda yüzen tropik balıklara bakarak oturdu.
- Tom sat staring at the tropical fish swimming around in the aquarium in his bedroom.
Hoverkraftım yılanbalığı dolu.
- My hovercraft is full of eels.
Burada balık tutmak yasaktır.
- Fishing is prohibited here.
Güzel bir gün ve canım balık tutmak istiyor.
- It is a fine day and I feel like going fishing.
Tom'un yapmak istediği tek şey balık avlamaktır.
- Fishing is the only thing Tom wants to do.
Bazı oğlanlar balık avlar, diğerleri ise yüzer.
- Some of the boys are fishing and the others are swimming.
Tom bir yılan balığı gibi kaygan.
- Tom is slippery as an eel.
Geçen hafta yakaladığım yılan balığı hâlâ canlı.
- The eel I caught last week is still alive.