Natto berbat kokuyor, ama lezzetli.
- Natto smells awful, but tastes delicious.
O şarkıcının berbat bir sesi var.
- That singer has an awful voice.
Ben çok kötü üşüttüm.
- I caught an awful cold.
Geçen yaz çok kötüydü.
- Last summer was awful.
Niçin o kadar korkunçsun?
- Why are you so awful?
O, korkunç bir gündü.
- That was an awful day.
Bugün belirli bir kimse müthiş kırılgan oluyor.
- A certain someone is being awfully fragile today.
Ne müthiş bir dünyada yaşıyoruz!
- What an awful world we live in!
Tom çok yorgun görünüyor.
- Tom does seem awfully tired.
Tom çok yorgun görünüyordu.
- Tom seemed awfully tired.
İnsanların hakkımızda söylediklerinin doğru olduğunu bilmek ne kadar kötü!
- How awful to reflect that what people say of us is true!
Berbat bir şey olacağına dair içimde kötü bir his var.
- I have a nasty feeling something awful is going to happen.
And then she stopped, and stood as if in awe / (For sleep is awful) .
I have learnt an awful amount today.
My socks smell awful.