Ne kadar uğraşırsan uğraş, bırak başkasını, kendini bile bir şeye zorla inandıramazsın.
- Try as you might, but you cannot force a belief onto someone else, much less your own self.
Tom Mary'nin başkası ile görüştüğünü bilmiyordu.
- Tom didn't know Mary was seeing someone else.
Hıncını bir başkasından çıkar, olur mu?
- Vent your anger on someone else, will you?
Tom şu anda bir başkasıyla evlidir.
- Tom is married to someone else now.
... that someone else hadn't ordered, and I'd find some ...
... in time, you cannot change your own past, you're changing someone else's past in another ...