İlginiz için teşekkür ederim.
- Thank you for your interest.
Beni yolcu etmeye geldiğiniz için teşekkür ederim.
- Thank you for coming to see me off.
İyiyim, teşekkürler. Ya siz?
- Fine, thank you. And you?
Hayır, teşekkürler. Tokum.
- No, thank you. I'm full.
Güle güle bile demedin.
- You didn't even say goodbye.
Anneme güle güle demedim.
- I didn't say goodbye to my mom.
Yardımın için teşekkür ederim. Canın sağolsun.
- Thank you for your help. - No worries.
Hoşçakal demek için anneme telefon ettim.
- I phoned my mom to say goodbye.
Anneme ve aileme hoşçakal demek istiyorum.
- I want to say goodbye to my mother and my family.
Öğrenciler en yüksek sesli tezahüratı alıyor.
- The students receive the loudest cheers.
Astronotlar kendi coşkulu tezahüratları ve alkışlarlarıyla karşılandı.
- The astronauts were greeted by their enthusiastic cheers and applause.
Astronotlar kendi coşkulu tezahüratları ve alkışlarlarıyla karşılandı.
- The astronauts were greeted by their enthusiastic cheers and applause.
Hoşça kal demeden odadan ayrıldı.
- She left the room without saying goodbye.
Ne alışveriş etmek ne de anneme hoşça kal demek için zamanım vardı.
- I had neither the time to go shopping, nor to say goodbye to my mother.
Tom Mary'ye elveda öpücüğü kondurdu.
- Tom kissed Mary goodbye.
Tom çocuklarına elveda öpücüğü verdi.
- Tom kissed his kids goodbye.
... [ Cheers ] ...
... in Cairo. [ Cheers and applause ] ...