Englisch - Türkisch
Definition von comparative of young im Englisch Türkisch wörterbuch
- younger
- daha genç
Daha genç günlerimize geri dönüş yoktur.
-There is no returning to our younger days.
Manzara beni daha genç günlerime geri götürdü.
-The scenery carried me back to my younger days.
- younger
- {s} küçük
O, benden beş yaş küçük.
-She is five years younger than me.
Lucy'nin annesi, ona küçük kız kardeşine bakmasını söyledi.
-Lucy's mother told her to take care of her younger sister.
- younger
- (sıfat) küçük
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von comparative of young im Englisch Englisch wörterbuch
- younger
comparative of young
Silbentrennung
com·par·a·tive of youngTürkische aussprache
kımperıtîv ıv yʌngAussprache
/kəmˈperətəv əv ˈyəɴɢ/ /kəmˈpɛrətɪv əv ˈjʌŋ/
Resimler
Historie
Favoriten