Dün gece güzel bir rüya gördüm.
- I had a pleasant dream last night.
Başkalarına güzel bir şekilde davranmak benim için çok zordu.
- It was hard for me to act pleasantly to others.
Hiçbir şey sabah yapılan bir yürüyüş kadar hoş değil.
- Nothing is as pleasant as a walk in the morning.
Eski arkadaşımla buluşmak çok hoştu.
- Meeting my old friend was very pleasant.
Mike'ın Yumi ile konuşması keyifliydi.
- It was pleasant for Mike to talk to Yumi.
O çok keyifli görünüyor.
- He seems very pleasant.