I would rather have been born in Japan.
- Japonya'da doğmuş olmayı tercih ederdim.
My father was born in Matsuyama in 1941.
- Babam 1941'de Matsuyama'da doğmuş.
No one can have three different birth dates.
- Hiç kimsenin üç farklı doğum tarihi olamaz.
May I have your birth date?
- Doğum tarihinizi alabilir miyim?
Life would be infinitely happier if we could only be born at the age of eighty and gradually approach eighteen.
- Sadece seksen yaşında doğabilseydik ve yavaş yavaş on sekiz yaşına varabilseydik, yaşamımız çok daha mutlu olurdu.
Be born, get married, and die; always bring money.
- Doğmak, evlenmek ve ölmek, her zaman para getirir.
I got you a pen as a birthday present.
- Doğum günü hediyesi olarak sana kalem aldım.
Today is June 18th and it is Muiriel's birthday!
- Bugün Haziran'ın 18'i ve bugün Muiriel'in doğum günü!
Mr. Tanaka showed us many pictures of his newborn baby.
- Bay Tanaka bize yeni doğmuş çocuğunun bir sürü resmini gösterdi.
A newborn baby is 78 percent water. Adults are 55-60 percent water.
- Yeni doğmuş bir bebeğin yüzde 70'i sudur. Yetişkinlerin yüzde 55-60'ı sudur.
If I were reborn, I would want to learn the violin.
- Yeniden doğmuş olsaydım keman öğrenmek isterdim.
I feel like I've been reborn.
- Yeniden doğmuşum gibi hissediyorum.