Bu elektrikli bir cihazdır.
- This is an electrical appliance.
Elektrikli ev aletleri ev işini daha kolay yaptı.
- Electrical appliances have made housework easier.
Elektrikli arp çalarken, o elektrik çarpmasından öldü.
- He was electrocuted while playing the electric harp.
Elektrikli ısıtıcımız iyi çalışmıyor.
- Our electric heater does not work well.
Elektrikli ısıtıcımız iyi çalışmıyor.
- Our electric heater does not work well.
Otomobil elektrikle çalışır.
- The automobile runs on electricity.
Elektrikli teçhizatlardan uzak durun.
- Keep away from the electrical equipment.
Mary ütüyü raftan indirdi, elektrik kablosunu açtı, fişini taktı ve ısı ayarını seçti.
- Mary took the iron off the shelf, unwrapped the electrical cord, plugged in the iron and chose a heat setting.
Şimşek, elektriksel bir olaydır.
- Lightning is an electrical phenomenon.
Pozitron bir elektrona benzeyen küçük bir parçacıktır fakat pozitif elektrik yüklüdür.
- A positron is a small particle similar to an electron, but with a positive electric charge.
Kardeşim bir elektrogitar aldı.
- My brother bought an electric guitar.
Şimşek, elektriksel bir olaydır.
- Lightning is an electrical phenomenon.