hiç biri

listen to the pronunciation of hiç biri
Türkisch - Englisch
none of

None of you are going to be fired. - Hiç biriniz kovulmayacaksınız.

None of us speak French. - Hiç birimiz Fransızca bilmiyor.

none

None of us speak French. - Hiç birimiz Fransızca bilmiyor.

Any of them or none of them? - Herhangi biri mi yoksa hiç biri mi?

neither of them

Neither of them looks happy. - Onlardan hiç biri mutlu görünmüyor.

hiçbiri
none

None of my classmates live near here. - Sınıf arkadaşlarımdan hiçbiri buraya yakın yaşamazlar.

None of the computers can continue to run with a burnt card. - Bilgisayarların hiçbiri yanmış bir kartla çalışmaya devam edemez.

hiçbiri
neither

I like neither of the pictures. - Resimlerin hiçbirinden hoşlanmıyorum.

He speaks only English and German, neither of which I understand. - O, sadece İngilizce ve Almanca konuşur, onlardan hiçbirini anlamam.

hiçbiri
either

I don't know either twin. - İkizlerin hiçbirini tanımıyorum.

I don't like either hat. - Şapkaların hiçbirinden hoşlanmıyorum.

hiçbiri
none of them

None of them are drivers. - Onlardan hiçbiri sürücü değil.

None of them is alive. - Onların hiçbiri hayatta değil.

hiçbiri
nothing

It's either everything or nothing. - Ya hepsi, ya da hiçbiri.

He had done everything to satisfy his beloved's desires, but nothing worked. - O, sevgilisinin arzuların tatmin etmek için her şeyi yaptı ama hiçbiri işe yaramadı.

hiçbiri
(Bilgisayar) not one of
hiçbiri
no one

No one of the Greeks was better in battles than Achilles. - Yunanların hiçbiri savaşlarda Aşil'den daha iyi değildi.

No one ate any of the cookies that I made. - Hiç kimse yaptığım kurabiyelerden hiçbirini yemedi.

hiçbiri
(used with a negative verb) none of them, not one of them
Türkisch - Türkisch

Definition von hiç biri im Türkisch Türkisch wörterbuch

hiçbiri
Olumsuz cümlelerde "bir tanesi bile" anlamında kullanılır