Türkisch - Englisch
Definition von hoşnutsuz im Türkisch Englisch wörterbuch
- averse
- displeased
What makes you so displeased?
-Seni bu kadar hoşnutsuz yapan şey nedir?
Tom seems displeased.
-Tom hoşnutsuz görünüyor.
- discontented
Tom is discontented, isn't he?
-Tom hoşnutsuz, değil mi?
He's not discontented. He's just tired.
-O hoşnutsuz değil. O sadece yorgun.
- repining
- malcontent
- displeased, dissatisfied, discontented
- ill pleased
- dissatisfied, discontented, displeased
- frowning
- dissatisfied
It's a good compromise. It won't leave anyone dissatisfied.
-Bu iyi bir uzlaşma.Hiç kimseyi hoşnutsuz bırakmaz.
I don't want you to think I'm dissatisfied.
-Hoşnutsuz olduğumu düşünmeni istemiyorum.
- disgruntled
Tom looks disgruntled.
-Tom hoşnutsuz görünüyor.
Tom was a little disgruntled.
-Tom biraz hoşnutsuzdu.
- ungratified
- disaffected
- grumbling
- discontent
I'm writing in order to express my discontent.
-Hoşnutsuzluğumu ifade etmek için yazıyorum.
I think Tom is discontented.
-Tom'un hoşnutsuz olduğunu düşünüyorum.
- inappreciative
- infelicitous
- hoşnutsuz eden
- dissatisfactory
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von hoşnutsuz im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Hoşnut olmayan
hoşnutsuz
Silbentrennung
hoş·nut·suzResimler
Favoriten