Englisch - Türkisch
Definition von in the past im Englisch Türkisch wörterbuch
- evvelden
- maziye
- geçmişte
Geçmişte değil, şimdiki zamanda yaşamalısın.
-You must live in the present, not in the past.
Geçmişte her şey daha iyiydi.
-Everything was better in the past.
- bygone
- geçmiş şey
- bygone
- eski
Eski defterleri kapatmaya hazırım.
-I'm willing to let bygones be bygones.
- bygone
- geçmiş
Kimse geçmiş dönemi geri getiremez.
-No one can bring back a bygone era.
Bırak geçmişte kalsın.
-Let's let bygones be bygones.
- bygone
- modası geçmiş
- bygone
- Olan oldu
- bygone
- Geçmişi unutalım
- bygone
- geçmiş olan şey
- bygone
- {i} mazi
- bygone
- {s} geçmişte kalan
- bygone
- Geçmişe mazi derler
- bygone
- geçmişte olmuş
- bygone
- antika
- bygone
- {s} geçmiş, eski. i., çoğ. geçmiş şey
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von in the past im Englisch Englisch wörterbuch
- bygone
- in days gone by, in times gone by, once upon a time
in the past
Türkische aussprache
în dhi pästAussprache
/ən ᴛʜē ˈpast/ /ɪn ðiː ˈpæst/
Resimler
Videos
... That's what you heard from the President at the State of the Union, and in the past week, ...
... On this scale, the Earth would have existed only for the past five years. ...
Historie
Favoriten