Tom admitted that it was partially his fault.
- Tom onun kısmen hatası olduğunu kabul etti.
I partially understand what he means.
- Onun ne demek istediğini kısmen anlıyorum.
This road was partly destroyed in consequence of the earthquake.
- Bu yol deprem sonucu kısmen yıkıldı.
I partly agree with you.
- Kısmen sizinle aynı fikirdeyim.
The decay of the shrine is due, in part, to acid rain.
- Türbenin çürümesi kısmen asit yağmuru nedeniyledir.
We are in part responsible for it.
- Biz bunun için kısmen sorumluyuz.
I partially understand what he means.
- Onun ne demek istediğini kısmen anlıyorum.
His story is partially true.
- Onun hikayesi kısmen doğrudur.
I agree with him to a certain extent, but not entirely.
- Onunla kısmen aynı fikirdeyim ama tamamen değil.
Everyone agreed to a certain extent.
- Herkes kısmen kabul etti.
I agree with him to a certain extent, but not entirely.
- Onunla kısmen aynı fikirdeyim ama tamamen değil.
I partly agree with you.
- Kısmen sizinle aynı fikirdeyim.
Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
- Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
Foxes are moderately quiet animals.
- Tilkiler kısmen sessiz hayvanlardır.
Tom was only half joking.
- Tom sadece kısmen şaka yapıyordu.