kaybet

listen to the pronunciation of kaybet
Türkisch - Englisch
lose

Why did the lawyer lose in the argument? - Avukat savunmada niçin kaybetti?

Tom never loses his cool. - Tom soğukkanlılığını asla kaybetmez.

mislay
{f} losing

She forgave him for losing all her money. - O, tüm parasını kaybettiği için onu bağışladı.

Losing his balance from a sudden gust of wind, the tightrope walker fell to his death. - Ani bir fırtınadan dengesini kaybettiği için, ip cambazı ölümüne düştü.

{f} lost

Tom lost no time in parting with the money. - Tom parayı elden çıkarmak için zaman kaybetmedi.

I have lost my watch. - Kol saatimi kaybettim.

forfeit
mislaid

I've mislaid my watch. - Kol saatimi kaybettim.