Altın bu alanda çıkarılır.
- Gold is mined in this area.
Onlar bu kasabada 350 yıldır demir çıkardılar.
- They mined iron in this town for 350 years.
Fadıl bir mayın tarlasına girdi.
- Fadil walked into a minefield.
Bir mayının üzerinden sürdü ve onun cipi patladı.
- He drove over a land mine and his jeep blew up.
Senin planın benimkinden daha iyi görünüyor.
- Your plan seems better than mine.
Senin fikrinle benimki arasında temel bir fark vardır.
- There is a fundamental difference between your opinion and mine.
Askerler madencilerin terk etmelerini emretti.
- The soldiers ordered the miners to leave.
Bir kömür madeninde yıllarca çalışmaktan hastanın akciğer dokusu hasar gördü.
- The patient's lung tissue was damaged from years of working in a coal mine.
Onun bisikleti benimkinden daha iyi.
- Her bike is better than mine.
Masadaki hesap makinesi benim.
- The calculator on the table is mine.
Meyve ve sebzeler vitamin, mineral ve lif için iyi bir kaynaktır.
- Fruit and vegetables are a good source of vitamins, minerals and fibre.
Bölge maden kaynakları açısından oldukça zengindir.
- The region is relatively rich in mineral resources.
Onlar bu kasabada 350 yıldır demir çıkardılar.
- They mined iron in this town for 350 years.
Çin'de her gün yaklaşık on milyon ton kömür çıkartılır.
- About ten million tons of coal are mined every day in China.
Madencilik ile ilgili olan Minecraft adlı bir oyun var.
- There’s a game called Minecraft that is about mining.
Crater of Diamonds State Park is the only place in the world where visitors can mine their own diamonds.
We had to slow our advance after the enemy mined the road ahead of us.
... that could be mined to help us make better decisions about ...
... mined per year in the world. ...