He's back from his travels in Central Asia.
- Orta Asya'daki seyahatlerinden döndü.
Tom wanted to visit Central America.
- Tom Orta Amerika'yı ziyaret etmek istedi.
I believe the medium size will fit you better.
- İnanıyorum ki orta beden sana daha iyi uyacak.
Television is obsolete as a medium in any case.
- Televizyon ortam olarak her halükarda modası geçmiş.
This does not mean that they have nothing in common with other peoples.
- Bu, onların diğer insanlarla ortak bir şeyi olmadığı anlamına gelmez.
Tom doesn't have a mean bone in his body.
- Tom bedeninde ortalama bir kemiğe sahip değil.
Don't speak in the middle of a lesson.
- Dersin ortasında konuşma.
That place is in the middle of nowhere.
- O yer hiçbir yerin ortasında değildir.
Since the mid-20th century, the number of hutongs in Beijing has dropped dramatically as they are demolished to make way for new roads and buildings.
- 20. yüzyılın ortalarından beri Pekin'de su kuyusu sayısı önemli ölçüde düşmüş ve yeni yol ve binalar için bir yol yapmak için yıkılmışlardır.
That place is in the middle of nowhere.
- O yer hiçbir yerin ortasında değildir.
Moderate exercise will refresh both mind and body.
- Orta dereceli egzersiz hem aklımızı hem bedenimizi tazeler.
Moderate exercise in the evening helps induce sleep.
- Akşamları orta derecede egzersiz uyumaya yardım eder.
You hit the center of the target.
- Hedefin ortasından vurdun.
This stone has a hole in the center.
- Bu taşın ortasında bir deliği var.
Tom is the kind of person that, in the midst of disaster, always finds something to laugh about.
- Tom felaketin ortasında her zaman hakkında gülecek bir şey bulan kişi türüdür.
America is in the midst of a drug overdose epidemic.
- Amerika aşırı dozda bir ilaç salgınının ortasında.
I like my steak cooked medium rare.
- Bifteğimi orta pişmiş severim.
I like my steak medium.
- Bifteğimi orta büyüklükte severim.
He's going through a mid-life crisis.
- Bir orta-yaş krizine giriyor.
Since the mid-20th century, the number of hutongs in Beijing has dropped dramatically as they are demolished to make way for new roads and buildings.
- 20. yüzyılın ortalarından beri Pekin'de su kuyusu sayısı önemli ölçüde düşmüş ve yeni yol ve binalar için bir yol yapmak için yıkılmışlardır.
His normal position is third baseman.
- Onun normal pozisyonu üçüncü orta saha oyuncusu.
I thought that my girlfriend was normal, but she turned out to be a succubus!
- Kız arkadaşımın normal olduğunu düşündüm ama onun bir şeytan olduğu ortaya çıktı.
She reads on average three or four books a week.
- O, haftada ortalama üç ya da dört kitap okur.
He will get an average mark at best.
- En iyi halde ortalama bir not alacak.
She can't put together three words in Spanish, and she claims she's intermediate.
- İspanyolca üç kelimeyi bir araya getiremiyor, ve orta düzey olduğunu iddia ediyor.
Intermediate and advanced language courses are given in the language being learned.
- Orta ve ileri dil kursları öğretilen dilde verilir.
The earliest civilizations arose in Mesopotamia.
- En eski uygarlıklar Mezopotamya'da ortaya çıktı.
What makes you think the Middle East is more important than Mesoamerica, for instance?
- Örneğin Orta Doğu'nun Orta Amerika'dan daha önemli olduğunu sana düşündürten şey ne?
Only two years after receiving their secondary school diploma, young people today know merely ten percent of what they learned on school. That's crazy! We must strive for 100 percent.
- Ortaokul diplomalarını aldıktan sadece iki yıl sonra, bugün genç insanlar okulda öğrendiklerinin sadece yüzde onunu biliyorlar. Bu çılgınca! Yüzde yüz için çaba göstermeliyiz.
He attended only secondary school.
- O sadece ortaokula devam etti.