over and above; distinct from; in addition to

listen to the pronunciation of over and above; distinct from; in addition to
Englisch - Türkisch

Definition von over and above; distinct from; in addition to im Englisch Türkisch wörterbuch

beside
yanında

Masanın yanındaki ne? - What's beside the desk?

Anne bebeğinin yanında yatakta yatıyordu. - The mother lay beside her baby on the bed.

beside
{e} yanına

O onun yanına diz çöktü ve onun adının ne olduğunu sordu. - She knelt beside him and asked him what his name was.

Senin yanına oturabilir miyim? - Can I sit beside you?

beside
{e} dışında

O mağaza mobilya dışında birçok şey satmaktadır. - That store sells many things besides furniture.

Mary ve John'un dışında odada kimse yoktu. - There was no one in the room besides Mary and John.

beside
beside oneself kendinden geçmiş çılgınş beside the mark söz dışı
beside
{e} kıyasla
beside
{e} nazaran
beside
munasebeti olmayanş
beside
yanyana
beside
beside göre/yakın
beside
-e nazaran
beside
bitişiğinde
beside
oranla
beside
yanma
beside
-in yanında
beside
{e} başka

Tom'un dışında başka biri var mıydı? - Was there anybody else besides Tom?

Futbol dışında başka hiçbir hobim yoktur. - I don't have any other hobbies besides football.

Englisch - Englisch
beside