Bu iyi bir kitaptır ama şu daha iyidir.
- This is a good book, but that one is better.
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on.
- One, two, three, four, five, six, seven, eight, nine, ten.
Tek bir taşla iki kuş öldür.
- Kill two birds with one stone.
Bir, üç ve beş tek sayılardır.
- One, three, and five are odd numbers.
Dünya'nın Ay'dan görüntüsü, 20. yüzyılın ikonik resimlerinden birisidir.
- The view of the Earth from the Moon is one of the iconic images of the 20th century.
Dustin Moskovitz, Yahudi bir girişimcidir. O, Facebook'un kurucularından biridir.
- Dustin Moskovitz is a Jewish entrepreneur. He is one of the co-founders of Facebook.
En favori melodilerimden birisi radyoda çalıyordu.
- One of my favorite tunes was playing on the radio.
Birisi kötü kelimeler söylememeli.
- One should not say bad words.
Kimse benim fikirlerimi dinlemek istemiyor.
- No one wants to listen to my opinions.
Hiç kimse bir derneğe üye olmaya zorlanamaz.
- No one may be compelled to belong to an association.
Pasaportumu kaybettim. Yeni bir tane almak zorunda kalacağım.
- I lost my passport. I'll have to get a new one.
Ofiste bir tane satın almak zorundasın.
- You have to buy one at the office.
Biz bu konuda hepimiz aynı fikirdeyiz.
- We are all one on that point.
İki insan her zaman aynı görüşe sahipse, bunlardan biri gereksizdir.
- If two men always have the same opinion, one of them is unnecessary.
Her biri bin dolar ödedi.
- Each person paid one thousand dollars.
Onların her birine bin yen verdim.
- I gave them one thousand yen each.
Körlerin ülkesinde, tek gözlü adam kraldır.
- In the country of the blind, the one-eyed man is king.
Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü.
- Dima slept with 25 men in one night and then killed them.
Küçük kız kardeşim ve ben çok fazla kovalamaca oynardık. Birbirimizi kovalardık ve kovalayan kişi kovalanana dokunmaya çalışır ve ona Sen ebesin! diye seslenirdi.
- My little sister and I used to play tag a lot. We would chase each other, and the one chasing would try to tag the one being chased and yell: You're it!
Bu, bir kişi için küçük bir adımdır ama insanlık için dev bir sıçramadır.
- That's one small step for man, one giant leap for mankind.