something spectacular or wonderful

listen to the pronunciation of something spectacular or wonderful
Englisch - Türkisch

Definition von something spectacular or wonderful im Englisch Türkisch wörterbuch

magic
sihirbazlık

Gerçek bir canlı sihirbazlık gösterisi izlemek ister misin? - Do you wanna see a real live magic show?

Tom bana bir sihirbazlık numarası gösterdi. - Tom showed me a magic trick.

magic
büyü

S.Jobs Disney'e büyüyü geri getirebilir mi? - Can S. Jobs bring back the magic to Disney?

Ona büyü yapacağım ve bir kurbağaya çevireceğim. - I'll use magic on him and turn him into a frog.

magic
sihir

Keşke sihir kullanabilsem. - I wish I could use magic.

Ümit; bir saat önce bitirdiğin çikolatalı çörek kutusunun sihirle tekrar dolup dolmadığını kontrol etmek için çılgın bir adam gibi birdenbire mutfağa doğru koştuğundadır. - Hope is when you suddenly run to the kitchen like a mad man to check if the empty chocolate cookie box you just finished an hour ago is magically full again.

magic
{i} büyücülük
magic
sihirle ilgili
magic
büyülü

Tom ve Mary birlikte Pulpit Rock'tan paraşütle atladılar. Kısa ama büyülü bir deneyimdi. - Tom and Mary have jumped together from Pulpit Rock with a parachute. It was a short but magical experience.

Onu öpmek büyülü, unutulmaz bir andı. - Kissing her was a magical, unforgettable moment.

magic
sihirli

Çocuk bir sürü sihirli numaralar biliyor. - The boy knows many magic tricks.

Tom birkaç sihirli hileler bilir. - Tom knows a few magic tricks.

magic
büyücülükte kullanılan
magic
büyülü magic mirror bakılınca gaipten haber veren ayna
magic
gözbağı
magic
magic wand sihirli değnek
magic
gözbağcılık
magic
black magic cin ve şeytanlar aracılığıyl
Englisch - Englisch
magic

movie magic.

something spectacular or wonderful

    Silbentrennung

    some·thing spec·ta·cu·lar or won·der·ful

    Türkische aussprache

    sʌmthîng spektäkyılır ır wʌndırfıl

    Aussprache

    /ˈsəmᴛʜəɴɢ spekˈtakyələr ər ˈwəndərfəl/ /ˈsʌmθɪŋ spɛkˈtækjəlɜr ɜr ˈwʌndɜrfəl/
Favoriten