His teacher tells us he is a star pupil.
Avrupa Birliği bayrağındaki on iki yıldız, birliğin on iki kurucu üyesini sembolize etmemektedir. O, on iki havariyi sembolize etmektedir.
- The twelve stars on the flag of the European Union do not symbolize the twelve founding members of the union. They symbolize the Twelve Apostles.
İspanya, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın galibi oldu ve millî takım logosu ilk yıldızını kazandı.
- Spain has won the 2010 FIFA World Cup and the national team logo gains the first star.
Çocuklar kanapenin üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı.
- The children started bouncing up and down on the couch.
Deprem vurduğunda masanın üstündeki her şey tıkırdamaya başladı.
- Everything on top of the table started rattling when the earthquake hit.
Starbucks kahve satın almak için en iyi yerdir.
- Starbucks is the best place to buy coffee.
Her an yağmaya başlayacak gibi. En iyisi şemsiye almak.
- It looks like it will start pouring any second now. Better take an umbrella.
O, ünlü olmadan önce onun peşinde koşmaya başladı.
- She started pursuing him before he became famous.
Tom ünlü bir film yıldızıdır.
- Tom is a famous movie star.
Tom Noel ağacının üzerine bir yıldız koydu.
- Tom put a star on top of the Christmas tree.
Onu ne kadar çok teşvik ettiğim önemli değil, O, görev üzerinde çalışmaya başlamayı reddediyor.
- No matter how much I prod her, she refuses to start working on the assignment.
Biz başlamadan önce bu işin ne kadar önemli olduğu hakkında birkaç söz söylemek istiyorum.
- Before we get started, I'd just like to say a few words about how important this job is.
O küçük yıldız en parlaktır.
- That small star is brightest.
Güneş en parlak yıldızdır.
- The sun is the brightest star.
Başlangıç için Kudüsü ziyaret ettim-üç büyük din için kutsal bir yer.
- For a start, I visited Jerusalem - a sacred place for three major religions.
Onun büyükbabasının ölümünü işitmesinin ilk şokundan sonra, kız ağlamaya başladı.
- After the initial shock of hearing of her grandfather's death, the girl started to cry.
Tom'un başlamak için bir şansı var.
- Tom got a chance to start over.
Şanssız bir yıldızın altında doğmuş olan kimse yoktur, sadece gökyüzünü okuyamayan insanlar vardır.
- There is no one who is born under an unlucky star, there are only people who cannot read the sky.