O, ona bir süveter aldı.
- She bought him a sweater.
Bu süveteri dün satın aldım.
- I bought this sweater yesterday.
O koyu renkli bir kazak giymişti.
- He wore a dark sweater.
Neden bir kazak giyiyorsun?
- Why are you wearing a sweater?
Bir satış avantajından yararlandım ve üç kazak aldım.
- I took advantage of a sale and bought three sweaters.
Muhteşem kazaklar, Fransız koyunlarının yününden yapılmış.
- Magnificent sweaters are made from the wool of French sheep.