Dick, saat üçe kadar geri gelmek için söz verdi.
- Dick promised to come back by three o'clock.
O,yakında geri gelmek için bana söz verdi.
- He gave me a promise to come back soon.
Bir hafta içinde eve dönmek zorundayım.
- I must return home within a week.
Çağımıza geri dönmek için ne yapmalıyız?
- In order to return to our era, what should we do?
Ofisime geri dönmek istiyor musun?
- Do you want to come back to my office?
Kısa sürede geri dönmek şartıyla dışarı çıkabilirsin.
- You may go out only if you come back soon.
Dün yeşil bir kanepe aldım, ama kapıdan sığdıramadım, bu yüzden geri iade etmek zorunda kaldım.
- I bought a green couch yesterday, but I couldn't fit it through the door, so I had to return it.
Bir araba iade etmek istiyorum.
- I'd like to return a car.
Ben bu şehri terk etmek istiyorum ve asla geri gelmek istemiyorum.
- I would like to leave this town and never come back.
Hemen geri gelmek zorundaydık çünkü okul başlamak üzereydi.
- We had to come back soon because school was about to start.
Kısa sürede geri dönmek şartıyla dışarı çıkabilirsin.
- You may go out only if you come back soon.
Bir daha asla buraya geri dönmek istemiyorum.
- I don't want to come back here ever again.
O onun aşkını geri çevirmedi.
- He did not return her love.
Kısa sürede geri gelmen şartıyla dışarı çıkabilirsin.
- You may go out as long as you come back soon.
Onun öğle yemeğinden önce geri gelmesini bekliyorum.
- I expect her to come back before lunch.
But he never knew that it really was his own Bunny, come back to look at the child who had first helped him to be Real.
... we'll come back to that in a little while. ...
... Because our energy is low cost, that are already beginning to come back because of our abundant ...