to come means to have an orgasm. see also coming, comings and goings

listen to the pronunciation of to come means to have an orgasm. see also coming, comings and goings
Englisch - Türkisch

Definition von to come means to have an orgasm. see also coming, comings and goings im Englisch Türkisch wörterbuch

come
{f} k.dili. beli gelmek, boşalmak; orgazm
come
önümüzdeki

Önümüzdeki hafta beni görmeye gelmeyecek misin? - Won't you come and see me next week?

Önümüzdeki kış buraya tekrar gelmek istiyorum. - I want to come here next winter again.

come
kopmak
come
edinmek

Bu günlerde iş edinmek zor. - Jobs are hard to come by these days.

İşsiz pek çok kişi ile işleri edinmek zordur. - Jobs are hard to come by with so many people out of work.

come
girmek

İçeri girmek istemez misiniz? - Don't you want to come inside?

Bir içki için girmek ister miydiniz? - Would you like to come in for a drink?

come
ödemek
come
gün doğmak (şans)
come
üretilmek
come
boşalmak
come
başlamak

Birlikte başlamak için buraya gelmemeliydin. - You shouldn't have come here to begin with.

O gelmese bile, biz başlamak zorunda kalacağız. - Even if he doesn't come, we'll have to begin.

come
elde edilmek
come
olmak

Ne olursa olsun bir şarkıcı olmak istiyorum. - I wish to be a singer come what may.

Tom'la birlikte olmak için geri geldin, değil mi? - You've come back to be with Tom, haven't you?

come
sperma
come
dönmek

Tom geldiği yoldan geri dönmek zorunda kaldı. - Tom had to go back the way he'd come.

Geri dönmek zorunda kalacağız. - We'll have to come back.

come
{f} tatmin olmak
come
{f} (came, come)
come
{f} gelmek. Come July and we'll be swimming. Temmuz geldiğinde denize girmiş olacağız
come
hadi

Hadi gel içeri. Paranı al ve çıktıktan sonra kapının kapandığından emin ol. - Come on in. Take your money and make sure the door is closed after you've left.

Hadi ama, içkiler benden. - Come on, drinks are on me.

come
sakladığını çıkarıp vermek
Englisch - Englisch
come